Bu meclisten umutluyum

M. Kemal AYÇİÇEK – 3 Ekim 2011

Uzun tatil çok uzun, bu Milletvekilleri bu kadar uzun tatili hak etmiyor..22 Haziran seçimlerinin ardından hemen tatile girmişti TBMM üyeleri..bana göre uzunca tatil yapıyorlar, bu tatilleri ilkokul, ortaokul veya lise öğrencileri gibi üç ay olacağına bir ay tatil ile yetinmeliler. Milletvekilleri, kendi seçim bölgelerinde o bir aylık dönemde gezsin, yeter ama üç aylık tatil ülkemiz için bana göre baya bir lüks oluyor. Neyse toplandılar..

TBMM’nin DTP’li milletvekillerinin de yemin etmesi ile yeni yasama faaliyetlerine başlaması bana umut verdi. Bu meclis, herhalde cumhuriyet tarihimizin en fazla konuşulacak ve tarihe geçecek icraatlarını gerçekleştirecek bir meclis olacak, bana öyle geliyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açılış konuşmasını baştan sona nefes almadan izledim ama hemen ardından MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu konuşmayı “vasat” olarak değerlendirmesini anlayamadım. Ya önceden böyle bir tutum için karar almışlardı yoksa konuşma daha haber bültenlerine düşmeden MHP liderinin “vasat” nitelemesini yadırgadım.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP milletvekillerinin TBMM’deki açılış öncesi meclis bahçesinden çeşitli tv kanallarından yorumlarını izledim, gerçekten iyi bir muhalefet ortaya koyacaklarının kararlılığını gördüm. Buna sevindim. Çünkü, demokratik ülkelerde iktidarları çalıştıran aslında muhalefettir ve öylede olması gerekir. İktidar, “nasılsa biz iş yapıyoruz, nasılsa muhalefet bizim hızımıza yetişemiyor” rehaveti içinde olmayacak ve daha diri ve daha dikkatli ve de eskisinden daha kararlı ve etkili bir çalışma ortaya koyacak. Bunu da iktidar milletvekillerinin yorumlarından anlıyorum. Bu meclis, tarihe geçecek bir meclis olacak. Neresinden bakarsam bakayım, ben öyle algıladım. Umarım da yanılmam ve bu meclis, yeni bir ilk sivil Anayasa yapabilen bir meclis olarak tarihteki yerini alır.

DTP Milletvekillerine gelince benim dikkatimi Leyla Zana’nın yemini yaparken ki dilinin sürçmesi çekti. “Türkiye milleti” dedi evet, “türk milleti” yerine ama bana kalırsa zaten Türk milletinden de kasıt Türkiye Milleti olduğuna göre sorun olacak bir konu değil. Ama DTP milletvekillerinin gerçekten TBMM’nin üyeleri olduklarını gönülden dile getirmeleri, onların aslında bizim Milletvekillerimiz olduğunu da hissettirdi. Yani sanki bu ülkede  mesela biz Trabzonluyuz diye bir sıkıntımız ya da sorunumuz varsa ilada  salt Trabzon milletvekillerine gidecekmişiz gibi bir algımız var, bu yanlış bana göre. TBMM’deki isterse istanbul’un en sosyetik Milletvekili olsun o da benim bir milletvekilim  ve ben sorunumu fırsatını bulursam ona da aktarabilmeliyim. Yani TBMM’nin her üyesi, bu ülkenin dört bir yanındaki vatandaşında milletvekilidir. DTP Milletvekilleri de sanki salt Doğu ve Güneydoğu Anadolu Milletvekilleriymiş gibi bir algı oluşturdu. DTP’li vekillere bir şey söyleyeceksem benimde illa kürt olmam gerekmiyor, onlarda beni kürt olmadığım için dinlememezlik ya da muhatap almama konumunda olmamalılar. TBMM açılırken yapılan yeminlerden DTP li milletvekillerinden de ben bu elektriği aldım ve onlarda gerçekten Demokrasiye inanmış birer insanlar olarak görevlerini yaptılar.

Şimdi bazı gazeteciler gibi illa da TBMM’nin kulislerinde var olmak gerekmiyor. Nasılsa her şey  TRT3’ten canlı olarak yayınlanıyor. Siz o yayınlardan veya TV’lerden yapılan canlı yayınlardaki yorumlardan hangi partinin hangi politikayı izleyeceğini ya da gelecekte neleri nasıl yapacaklarına dair fikirleri verebiliyorlar. Gel gelelim TBMM’nin yeni başkanı Cemil Çiçek’e..TBMM’nin açılışı öncesi ortaya koyduğu sağduyulu ve akil adam rolündeki tavrı  ile TBMM’nin daha önceki başkanlarından farklı olacağını ortaya koymuş oldu. ..……………….yazının devamı için tıklayın

Kır kahvesindeki gündem

Çaylarımızı yudumlarken
bir kır kahvesinde, masada oturan orta yaşlı olanı, “Domuz,
patates tarlalarına dadanmış, zarar veriyor. Hele yaz
mevsiminde, fındıkları yatırıp, yiyor ki sormayın. Mecbur, gizli
gizlide olsa domuz avına çıkıyoruz. Vurduğumuz yerde de
bırakıyoruz.”diyor. Diğer tarafta oturan yaşlıca olanı da,
“denizde bile domuzu öldürene ceza veriliyor, sen karada mı
avlıyorsun, bari anlatma, yerin kulağı vardır” eklemesini
yapıyor. Bu arada, ayakta masaya takılan  birisi bana , göz
kırpıyor, “ne haber Turgay?” diyor sonra..Gülüyorum sadece, ses
çıkarmıyorum. Cevapta vermiyorum. Gelen gidenler var, sigara
içenler dışarıdaki masalarda oturuyoruz..

 

Masada oturan ama adını
bilmediğim o orta yaşlı olan, bana “Turgay” diyene, “o turgay
değil ki, bende benzettim ilk başta ama o değil” diyor. “Turgay”
sanan, biraz mahcup bir edayla uzaklaşıyor masadan..çaylarımızı
içerken, sağımda oturan bir tabaka çıkarıyor cebinden, sarma
tütünden sigarasını yapıyor, odun ağızlığına takıyor ve yakıyor.
“Kahvelerdeki Sigara yasağını bende beğeniyorum. 58 yaşındayım,
8 yaşından beri sigara içiyorum, biz tütün ekerdik, o zaman
başlamıştım”..o arada, nüfus kayıtları ile ana yaşları
arasındaki uyumsuzluktan söz ediyorlar, kardeşinin kendinden bir
yaş küçük olduğunu ama nüfusta 4 yaş farklı olduklarını, bir
diğeri de kız kardeşinin nüfusta ablası göründüğünden
bahsediyor.

 

Ben masada sadece
dinliyorum, insanlar tanımadıkları bir insana ne anlatır diye
bekliyorum, çayımı içip, onları dinlediğimi belli edince de
onlar anlatıyorlar. Hemen karşımda oturan bir ara cep
telefonundan Ali’yi arıyor, onunla konuşurken, avda kaçırdıkları
domuzu, gıranı (tepe) aşarken gördüğünü, o sırada Mehmet’lerin
köpeğinin Domuzun peşine koşarken,  onu çağırdığını ve onca yolu
yayan geldiklerini, köpeği de köprü ayağına bağladığını
söylüyor. “alsınlar onu oradan” diyor.  Başka birileri geliyor,
onlarda da taze haber var, bir Doğan’ın  mahallenin en fazla
yumurtlayan tavuğunu bir anda pirzolaya çevirdiğini, kendisinin
müdahale etmesine karşın başarılı olamadığını söyleyince hep
birlikte üzülüyorlar. Her gün yumurtlayan bu köy tavuğundan
haberi var demek, baya bir meşhurmuş bunu anlıyorum.

 

Laf lafı açıyor derken
tabi ki gündem Seçimlere geliyor. O yaşlı olan, 80 ihtilalinden
önce MHP’lilerin yoğunlukta olduğu mahallenin çeşmesine “CHP”
yazdırdığından söze giriyor, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun
açıkladığı seçim beyannamesinden mutluluk duyduğunu ifade ediyor
ama ardından da, “  söylediklerinin üçte birini yapar ancak, ona
da iktidar olması lazım, o da olmaz zaten”..Ardından AK
Parti’nin tüm Türkiye’de olduğu gibi burada da önde olduğunu,

Trabzon’da AK Parti’nin 4, CHP’den  Volkan Canalioğlu’nun,
MHP’den de Koray Aydın’ın TBMM’ye gidebileceğini umduğunu dile
getiriyor….devamı için