Asker’in anlattıkları!


 

M. Kemal AYÇİÇEK – 20 Mayıs 2007 

 

Adını vermeyeceğim. Yeni terhis olmuş bir askerin anlattıklarını hayretler içinde dinledim. Hele son günlerdeki gelişmeleri de dikkate aldığımızda beynimde farklı şeyler canlandı.O minvalde düşüncelerimin önünü hala alamıyorum.

 

Terhis askerimiz Hakkari’deydi. Irak sınırı  bölgemizde yani. “Hayırlı olsun” teskeren  dedim, belli ki o’na askerliği hatırlattım. Daha ayağının tozuyla yaşadıklarını anlattı. O anlattıkça içimden a çeker oldum. “Askerimiz, sınır ötesinde mi?” diye sordum, “yok abi, ne gezer, giremeyiz ki!” dedi. Bunu söylerken suratına baktım, benimle kafa bulur hali yoktu, gayet ciddi bir hava ile zaman zaman yüzünün gerginliği ile de yaşadıklarını anlatırken beni hayal kırıklığına uğrattı.

 

Bizde askerlik yaptık, az buçuk askerin neleri nasıl yaptığını, aldığı eğitimi, emir komuta kademesindeki hiyerarşik yapıyı bilenlerdeniz. Kendi komutanını anlatırken “o çok iyi idi, kimseye güvenmez saha kadar termal kameranın başında kendi oturur uyumazdı” diyor ama onun uyuduğunu gören nöbetçiler de dahil çoğunun hemen uykuya daldığını söylüyor! İnanmıyorum, o kadar da değildir artık hem sınırda hem de disiplinden uzak olamaz askerimiz ama terhis asker, neden olumsuz konuşuyor.

 

Taburlarının taciz ateşlerine maruz kaldığını ve buna karşılık verilemediğini çünkü askerin görev yerinden kaçtığını anlatırken de biri Elazığ’lı diğeri de İstanbul’lu korkak askerler yüzünden iki şehit verdiğimizi söylüyor. Yetmiyor, sınırdan geçişlerin rahatlıkla yapılabildiğini, teröristlerin ayı veya koyun postuna girerek, birer hayvan gibi yurda girdiklerine tanıklıklarını dile getiriyor. Termal kameralar önünde komutanının hareketlilik gördüğünü ama bunu çözemediğini, ama ateş etmediklerini kaydediyor.

 

Velhasılı anlatılanlardan irkiliyorum, çok kaygılanıyorum ve düşünmek bile istemediğim o fikirden kurtulmak istiyorum ama ne mümkün olmuyor. Kanaatim, o askerin anlattıklarından yola çıkarak oluşuyor. Türkiye’de son dönemlerde artan şehit cenazelerimizin yürekleri dağladığı bir dönemi daha yaşıyoruz maalesef. Ha silahla, çatışmayla değil ama uzaktan kumandalı mayınlarda can veriyor evlatlarımız ama hayır, sanki kılıf değişmiş, değiştirilmiş ve yine kirli oyun bu kez güya, inansız sahalarda kaderimsi bir havada terör yine aynen olduğundan kötü seyrediyor.

 

Yazını devamını görmek için lütfen tıklayınız…

Yorum bırakın