Gündem nasıl değişti


www.karadenizolay.com

M.KEMAL AYÇİÇEK

ANASOL-D  hükümeti ortakları arasındaki memur maaş artışına ilişkin anlaşmazlıklar sürerken İstanbul’ da idim.

 

DTP ’nine  en az CHP kadar etkin olabileceğini, Hüsamettin Cindoruk’un şahsına olan güvenimden hissedip, yüzde 35’te ısrarcı olacağını düşünmüştüm.

 

Ama olmadı, Cindoruk beni şaşırttı yine. Tıpkı DYP’de Süleyman Demirel’in  Cumhurbaşkanı olurken, DYP Genel Başkanlığını istemeyişinde olduğu gibi.

 

İstanbul güya ucuz kent ama bir insana masraf çıkartacak ta tüm özelliklere sahip. O nedenle İstanbul’da memur olmakla taşra da memur olmak arasında büyük farklılıklar var.

 

Bu demek değil ki İstanbul’daki memur o yüzde 35’i alsında taşra  memuru için yüzde 20’yi reva görelim. Nihayet hükümet o yüzde 20’de karar kılınca İstanbul’daki memurların ‘ Yandım Allah’ çektiğine tanık oldum.

  

Haberleri izlerken Başbakan Yardımcısı DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ’in  ‘Af önerisi’ni dinleyince tamam dedim. Bu da tutar.

 

  Memura verilen ve çok büyük hayal kırıklığına yol açan memur maaş artışına olabilecek tepkiler böylesine duygular üzerinde yapılabilecek siyasetle ancak örtüle bilir ve geçiştirilirdi. Nitekim  Ecevit’te bunun için biçilmiş kaftandı!

 

Ecevit , hükümetin, memur kesiminden gelebilecek salvolara karşı kalkanı oluverdi. Hem de  eşi Rahşan Ecevit’in o bildik politik korumacı ve kollayıcılığı altında.

 

Evet, ANASOL-D Hükümetinin Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Ecevit,  hazır KKTC’nin zafer yıldönümü kutlanırken hatırladı  1974’teki genel af olayını ve bastı tetiğe.  Ecevit, 74’te   o zaman kendisi başbakan ve  yardımcısı Necmettin Erbakan’la  yaptıkları GENEL AF gibi yeni bir affı  gündeme taşıdı.

 

Sonra ne oldu bir anda ülke gündeminden memur maaş artışlarıyla ilgili tartışmalar çıkarıldı. Ardı ardına gündem değiştirme senaryolarına bir yenisi daha ekleniverdi. O da bu yıl içerisindeki bir genel seçimdi.

 

  Bu seçimi gündeme getiren kim ? Yine sayın Bülent Ecevit. Maksat ne?

 

Evet Ecevit’in amacı, memur maaş artışlarındaki israrcı tutumu ile puan toplar gibi gözüken iktidar ortağı DTP’den intikam almaktı.  Başardı da.

Çünkü DTP, erken bir seçim için  hazır değildi. Yine Ecevit, DTP’deki parti içi sorunu gündeme getirerek bunu dile getirmedi mi?

 

Her hafta yeni bir gündem maddesiyle  bir yıl önce kurdurulan ve de zorunlu olarak iktidar da tutulmaya mahküm edilmiş bu ANASOL-D  hükümetinin aslında uyumsuzluk ve de başarısızlıklarına böylece  kılıf hazırlanmış oluyor. Tabi o zorunluluğun dayatıcıları da milletin tüm bunları makul karşıladığını sanıyor! Amma tabi ki yanılıyor.

 

Bundan  iki ay önce de zaman kaybedilmeden seçime gidilmesi gerektiğini yazmıştık. Ülkenin buna ihtiyacı var. Demokrasi adına da ülkemizin seçime ihtiyacı var. Seçilmişlerin gölgede bırakılmışlığına bir son verilmesi lazım. Hakimiyetin ‘ Kayıtsız şartsız milletin’ olduğunun bu millete yeniden gösterilmesi lazım.

 

ANAP’ın bocalamış siyaset anlayışı ile CHP’nin hala ve ısrarla DSP’den her  alanda bir siyasi nüfuz  teminine yönelik  karmaşık ve tutarsız politikasıyla bu ülkenin ileri gitmesi sağlanamaz.

 

Şimdi  Başbakanla ilgili güvensizlik oylamasındaki sonuca bir bakınız. TBMM’de  443 milletvekilinin katıldığı oylamada başbakana güvensizlik oyu veren milletvekili sayısı 230. Ret veren Milletvekili sayısı 213. ‘Susmak’ ikrarsa ki; töremizde bu böyledir,  o zaman susan milletvekilleri, yani oy vermeyenlerin de tavrı dikkate alınırsa bu mecliste ‘Hakimiyet kayıtsız  şartsız milletin’ olmuş olur mu?

 

Ne kadar suni gündem saptırmalarına gidilirse  bu ülke insanına o kadar da sıkıntı çektirilmiş olur. Bu ülkede 1994 ‘de bir 5 Nisan olayı yaşandı. O zaman da bile esnaf, tüccar, sanayici, köylü,memur, çiftçi bugünkü kadar mağdur olmadı.

 

Alınan ekonomik kararlar, sadece halka kemer sıktırırken, yine enflasyonun (Güya düşürülme) bedeli de halka ödetilmiyor mu? Ha çileyi halka çektirecek ardından da ‘Bakın ama nasılda düşürdük enflasyonu’ havasını atacaksınız. Öyle enflasyon düşürmeyi gidin bir ilk okul öğrencisine verin  o bile yapar üstelik havasını bile atmaz!

Sizce de öyle değil mi?

 

Bu ülkede af, seçim gibi şeyler işin gündem saptırmasından başka bir şey değil, siz bunlara aldanmayın. Kalın sağlıcakla.27.07.1998

Yorum bırakın