Değişime direniş niye?


Demirel, ne yapmak istiyor?
M .Kemal AYÇİÇEK- 24 .5.2003
 
Eskilerden bir deyim vardır hani “eski tas eski hamam” diye. Bunu hamama gittiğim zaman düşünürüm. “doğru bir söz” derdim. Eski hamamlar, gerçekten insanı daha rahat ve sağlıklı yapıyor. Ama orası hamam! Oysa biz bir ülkedeyiz hem de hedefi “muassır medeniyet” olan bir ülke.

 

Avrupa Birliği kapısında 28. ülke olmayı bekleyen bir ülkedeyiz. Eski tas eski hamamların değişmesine karşı çıkanların, hamamların hurda ve bakımsızlıklarından medet umar halde olduklarını düşünüyorum. Onların rant alanı, hamamların eski ve bakımsızlığıdır. Hamamların sağlıklı birer sanatoryuma ( Çok yataklı su ile sağlık merkezi) dönüştürülebileceklerini akıllarından bile geçirmez ve o asırlık hamamlardan bir taş düştüğünde o taşın yerine kendisinin bir taş koyacağını ve bununla da geçimini temin edeceğini düşünür belki de kim bilir?

 

 

Merhum Turgut Özal’ın bir sözü vardı. “Türkiye’nin ne kadar değiştiğini görmek ve anlayabilmek için mutlaka yurt dışına gidip gelinmeli” diye.. Orada Özal, bu değişim sürecine direnenlere mesaj vermiş ve “olduğunuz yerde saymayın.bırakın inatla sistem dalkavukluğunu da bir bakın Dünya’da Türkiye nedir.bunun farkına varın. Değişimi de kendi gözlerinizle görün” demek istiyordu. Başlangıçta bende anlayamamıştım bu sözü ama sonradan kavradım. Gerçekten yurtdışına çıkıp döndükten sonra ülkemin bıraz daha farkına vardım ve daha fazla sevdim.Eski cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in de bir lafı vardı seçim meydanlarında söylediği “kendim için bir şey istiyorsam namerdim” aynen bende öyle.. bende kendim için değil ama ülkem insanı için değişimi yararlı bulduğum için olması gerektiğini hatta geç kaldığımızı bile düşünüyorum.

Peki kim bu direnişçiler? Amaçları ne? Neden değişime direniyorlar? Kim bu değişimden zarar görür? Kim değişimde olması gerektiği yerle yetinemez? Kim ne kaybeder değişimden? Kim ne kaybeder değişim olunca? Kimin huzuru bozulur? Millet mi devlet için devlet mi millet içindir kavramını kim kendine yontarak lehine çevirir? Kimler nasıl zarar görür değişimden? Sıradan vatandaşlar mı yoksa sıradan olmayan vatandaşlar mı kim?

Tüm bu “ kim” lerin cevabını verdiğinizde zaten ülkenin “muasır medeniyet” özlemine son verilmesini önleyenlerin, değişimin önündeki takozların cevabını da bulur. Mesela jop fabrikasının sahibi ister mi değişimi? Yada o “jop”u kullanarak mesleğinin en iyisi olmaya çalışanlar mı ister değişimi? Hangi silah tüccarı değişim ister ki? Sürekli insanların onurunu kırarak meslek yaptığını sananlar, insan haklarına zerre kadar saygısı olmayanlar mı isteyecek değişimi?
Hangi tekel ister değişimi.kendi ürettiklerini sadece Türkiye gibi, tüketicisini koruma noktasında zaafları olan bu ülkede satabilenler mi ister değişimi?

 

 

Medeniyetten kimler korkarsa değişimin karşısında da onları bulmak mümkündür. Çünkü kurulmuş düzenlerinin bozulmasına gönülleri razı olmaz. Demokrasiyi salt kendileri için isteyenler, bu değişimi kabullenebilir mi? Kendine saygısı olmayanların başkalarının haklarına saygı göstermesi beklenebilir mi? Demokrasiyi hazmedemeyenler, değişimi hazmedebilir mi? Etmez ama artık etmek zorunda kalacaklar. Onun için direniyorlar. Kalın sağlıcakla

Yorum bırakın